KOMEDON TEDAVİSİ

Komedonlar kıl folliküllerinin sebum denilen bir madde salgıladıkları kanallarının tıkanması sonucu oluşan bir durumdur. Bunlar koyu renkte ve siyah şekilde cildde görülürler. Komedonlar genellikle yüz, sırt, göğüs, boyun ve kollarda ortaya çıkarlar. Fakat en fazla yüzde görülür. Komedonlar en sık görülen cilt bozukluğudur denebilir.

Kıl follikülleri sebum denen bir yağ üreten beze sahiptir. Bunun görevi kıl çevresindeki cildi yumuşak tutmaktır. Bazen bu yağla burada oluşan ölü hücreler kıl folliküllerinin çevresinde birikerek komedon denen bir çıkıntı oluştururlar. Bu çıkıntılar kapalı kaldığı sürece rengi beyazdır. Bunlar kapalı komedon olarak adlandırılırlar. Fakat çıkıntıların üzerindeki cilt açılırsa havayla temas ettiği anda rengi koyulaşmaya başlar ve gittikçe siyahlaşır. İşte asıl komedon budur. Bunlara ise açık komedon denmektedir.

Şişman kişilerde bilindiği gibi çoğunda vücutta yağ üretimi fazladır. Bunlarda komedon oluşumu daha fazla görülür. Bu hastalarda yüzü dışında gövde ve kollarında da komedon vardır. Bazı kişilerde ise ölü cilt hücreleri düzenli olarak dökülmez. Bunlar kıl folliküllerinde tahriş oluşturarak komedon oluşumuna yol açar. Gençlerde adet görme dönemlerinde veya doğum kontrol hapı kullananlarda yağ üretimi artmaktadır. Bunda bu dönemdeki hormonsal değişimlerin etkisi büyüktür. Ayrıca bu dönemde hastalar çok gerilimli veya asabi olmaktadırlar. Doğum kontrol haplarının yağ üretiminde artışa yol açtığı bilimsel olarakta kanıtlanmıştır. Bunun dışında kortizon kullanımı, lityum içeren ilaçlar ve erkeklerin kullandığı androjen içeren ilaçların yağ üretimi artırdığı bilinmektedir.

Bunun dışında kişilerin diyet alışkanlığının akne oluşumuna etkisi tartışmalıdır. Kan şekeri düzeyini artıran süt ürünleri ve karbonhidratlar, şekerli gıdalar, unlu mamüller, aşırı yağlı yiyeceklerin akne oluşumunu artırdığı çeşitli yayınlarda bahsedilmektedir. Fakat bunlarla ilgili kesin bir kanıt bulunamamıştır.

Komedonların rengi cilt rengine göre daha koyu ve siyah olduğundan cildde farkedilmeleri kolaydır. Hastalar genelde kendi teşhislerini koymuş olarak gelirler. Bunlar cildden hafif kabarıktır. Fakat sivilceler gibi iltihaplı olmadığından ağrılı değildirler. Sivilceler kıl folliküllerindeki tıkanıklık sonucu oluşur. Bu tıkanıklığa bağlı bakteriler buraya yerleşir. Kızarıklık ve enfeksiyon oluşur.

Tedavi

Cildde estetik yönden kötü görünümlere yol açan komedonlarda tedavi hasta doktor ilişkisine bağlıdır. Hastalar tedavi konusunda yeterli deneyim ve bilgiye sahip değillerdir. Bu yöndende tedavi yanlış tekniklerle yapıldığında sonuç alınamayan bir girişim olarak kalır. Bu nedenle cildde sivilce veya sivilceye benzer sorunlar oluştuğunda vakit kaybetmeden bir bu konuda uzman hekime görünmek ve tıbbi destek almak şarttır. Bu konuda kliniğimizde her türlü danışmanlık yapılmaktadır. Ayrıca muayenelerimiz ücretsiz olup hastalar gönül rahatlığı ile gelmektedirler.

Komedon tedavisinde çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçların bir kısmını reçetesiz temin etmek mümkündür. Bunlar krem, jel veya ped şeklinde preparatlardır. Bunlar doğrudan cilde uygulanacak şekilde satılırlar. Bunlarda amaç bu bölgedeki yuvalanmış bakterileri öldürmek, cildde bulunan fazla miktardaki yağı bu bölgeden uzaklaştırmak ve aynı zamanda cildde bulunan ölü cilt hücrelerinden bölgeyi arındırmak şeklinde özetlenebilir.

Fakat reçetesiz, kulaktan dolma bu tür tedaviler bazen kötü sonuçlanabilir. Buna meydan vermemek gerekir. Tedavilerdeki ilaçların hekim kontrolünde kullanılması kötü sonuçların ortadan kalkmasını sağlayacaktır. Bu amaçla A vitamini içeren ilaçlar kullanılabilir. Bunlar kıl folliküllerinde tıkaç oluşumunu önler. Cilt hücrelerinin kendini yenilemesini hızlandırır. Ayrıca temizleyici veya antibiyotikli merhemlerde kullanılabilir.

Bunun dışında mikroderm abrazyon denilen bir yöntem kullanılabilir. Bunda cildin en üst tabakası özel bir alet yardımıyla kazınır. Bunda amaç komedonlara yol açan tıkaçların giderilmesidir.