CROHN HASTALIĞI:
Sindirim sisteminin herhangi bir bölgesinde görülen müzmin iltihabi bir hastalıktır. Hastalık iltihabi bir klinik tablo şeklinde başlar. Bu iltihap zamanla ilerler. Barsak duvarında fibrotik daralmalar, delinmeler, çeşitli apse odakları ve fistüllerle karşımıza çıkar. Hastalık anüs çevresinde bu bölgedeki salgı bezlerinden başlar. Öncelikle bu salgı bezlerinde enfeksiyon başlar. Zamanla ilerleyerek perianal fistüller gelişir. Bu hastalıkta perianal fistül görülme riski bütün yaşam boyunca %14-38 arasında bildirilmiştir. Günümüzde bilinen Crohn hastalığının yeterince iyi tanınmış olması ve beraberinde sık olarak görülen perianal çeşitli hastalıkların daha iyi bilinmesini sağlamıştır.
Bazı hastalar için yalnız perianal lezyonlar yıllarca crohn hastalığının tek bulgusu olarak da herhangi bir hastada bulunabilir. Bu perianal lezyonlar ölümcül olmasa da komplikasyon ve morbidite kaynağı olarak hasta için sorun oluşturur. Girişimler anal sfinkter mekanizması üzerine kötü hatta buradaki fonksiyonları kaybettirici etkisi olmaktadır. Burada tedavi amacıyla uygulanan cerrahi girişimin sınırlarını çok iyi tartmak gerekir. Konservatif yaklaşımdan tutun da cerrahi girişimden mümkün olduğunca kaçınılan tedavi yöntemlerinin tümünün uygulanması ile karşımıza çıkan prensipler içinde tedavisi mümkün olabilmektedir.
Hastalığın farklı yerleşimlerinde farklı perianal tutumlar gözlenir. Perianal bulgular ile başlayan bir crohn hastalığının teşhisi barsakların üst düzeyinde bulgu verenlerden daha zordur. Perianal crohn hastalığında lezyonların çok değişik olması, anüsün yanlarında yerleşmiş fissürlerin görülmesi, perianal ciltte derin ülserli yaralar, anal kanalda derin ülserasyonlar, anal kanalda oluşan darlıklar ve çok sayıda fistüllerin olması ana bulgulardır. Fakat pek çok lezyonda görüldüğü hatta beklendiği kadar ağrı olmayabilir.
Anüs ve anal kanal sindirim sisteminin son kısmıdır. Bu bölgede anüs, sfinkter kaslarının oluşturduğu sfinkter mekanizmasını ihtiva eder. Sfinkter mekanizması iç içe duran iki farklı silendirik kas gruplarını kemik bir çatı ile çevrelenmiş şekilde kısaca tanımlanabilir. Anüs çevresinde anal salgı bezleri 6 tanedir. Crohn hastalığı genelde buraları tutmaktadır. Tanıda hastadan alınacak öykü önemlidir. Özellikle barsaklardaki crohn hastalığının ortaya konulması için ince bağırsak grafilerinin çekilmesi, kolonoskopinin yapılması gerekir. Perianal crohn hastalığının tanısı anal bölgenin muayenesi ile başlar. Endoanal ultrasonografi tanı koymada özellikle perianal fistül ve diğer patolojilerin gösterilmesinde önemlidir. Bu konuda MR tetkiğinden de yararlanılabilir. Bu tetkiklerle fistül yollarının anatomik durumları ve iç deliklerin tespiti yapılır. Yapılacak cerrahi için ipuçları verir.
Perianal crohn hastalığında birincil lezyonlar perianal fistüllerdir. Bazen bunlar yaygın ülserler şeklinde görülebilir. Bunlarda lenf ödeme bağlı cilt pliside vardır. Bu sıklıkla geniş, ödematöz, siyanotik ve sert yapıdadır. Hastada bazen anal fissürler görülebilir. Bunlar direkt olarak hastalık süresince meydana gelen ülserin mukozaya nüfus etmesi ile ilgilidir. Bunlar daha sonra lokal apselere neden olur. Apselerde perianal bölgede zonklama tarzında ağrı, şişlik, kızarıklık görülür.
Tedavide cerrahi sonrası iki ana problem bulunmaktadır. Bunlardan birisi iyileşmenin beklenenin kötüsüne doğru cerrahi tedaviyle götürülmesi, diğeri de cerrahi tedavi sonunda anüs fonksiyonlarının bozularak gaz-gaita kaçırma oluşmasıdır. Fistülotomi hastalığın tedavisi için yapılması gereken cerrahi işlemdir. Burada lazer fistülopeksi kullanılabilir. Fistülün tipine göre setonda uygulanabilir.
Anüs daralması, perianal crrohn hastalığında hiçte az değildir. Posa bırakan diyet ile periyodik tek parmakla yapılan dilatasyon eksersizleri, yeterli defekasyon sağlayacak kadar anal delik açıklığı oluşturacaktır. Burada oluşan apseler drene edilmelidir. Fakat drene edilse de bunlar tekrarlayabilir. Bayanlarda rektovaginal fistül görülebilir. Tedavisi crohn hastalığının şiddeti ile alakalıdır.
Crohn hastalığının tedavi edilmesi son derece zor hatta olanaksızdır. Oluşan diyarenin önlenmesi, anal bölgedeki lezyonlar için oturma banyoları ve lokal tedavi edilir. Çeşitli ilaç tedavileri uygulanır. Cerrahi son seçenektir.
ÜLSERATİF PROKTİTİS:
Hastalık 15-25 yaşlarında çok görülür. Hastalarda kanama, dışkılama sırasında zorlanma ve ağrı duyma sıklıkla görülen bulgulardır. Tanı rektoskopi ile konur. Hastalık çevresel faktörlerden son derece etkilenir. Hatta genetik yatkınlık olsa bile çevresel faktörler bunun ortaya çıkmasına neden olur. Herhangi bir genetik yatkınlık sosyal faktörlerden (diyet, sigara tiryakiliği, oral kontraseptif kullanımı) etkilenir. Hastalığın alevlenmeler ve sönmeler halinde seyreden klinik yapısı vardır. Anal kanal genellikle hastalığa katılır. Fakat ince barsaklarda tutulum olmaz. Tedavide çeşitli ilaç kombinasyonları kullanılabilir. İlk olarak 5-ASA ile cevap alınması son derece yüksektir. Tedavi etkisiz olursa kortizon, antibiyotik ve diğer ajanlar kullanılır.
Randevu ve İletişim Numaraları
Tel: 0 (232) 504 00 00
Cep ve Whatsapp: 0 (533) 963 54 45