Anüs hastalıklarının teşhisinde hastanın en başta pozisyonu çok önemlidir. Diz dirsek pozisyonu denilen proktolojik pozisyonda yapılacak muayene doğru teşhisi koydurur. Anal bölgenin hastalıklarının teşhisinde ilk yapılması gereken hastanın iyi sorgulanmasıdır. Hastanın yakınmalarına yönelik bilgiler dışında hastanın çamaşırlarında kirlenme olup olmadığı, ped kullanımı, özellikle hastanın vücudunun alt bölgesinden geçirdiği ameliyatlar, kadınlarda doğum sayısı, şekli ve doğan bebeklerin ağırlıkları, hastanın günlük yaşamındaki dışkılama alışkanlıkları, parmak ile dışkı boşaltma gereksinimi olup olmadığı, hastanın cinsel tercihi mutlaka sorgulanmalıdır.
Genel olarak anal bölgede ağrı enfeksiyon, fissür, prolapsus veya kas spazmı (anismus) nedeniyle olur. Ağrının şekli, oluş zamanı, dışkılama ile ilişkisi hastalık hakkında ön bilgiler verebilir. Örneğin anal fissürde ağrı dışkılama sırasında artar. Bunda keskin bir ağrı olurken anal apsede sabit bir şiddetle ve yanma tarzında ağrı gözlenir.
Kanamanın rengi (açık kırmızı, koyu veya katran gibi), süresi, dışkılama ile ilişkisi araştırılmalıdır. Örneğin hemoroidde açık kırmızı renkli, genellikle dışkılamadan hemen sonra olan bir kanama vardır. Kanama ile birlikte ağrı olması anal fissür için daha tipik bir özellikken tromboze hemoroidde ağrılı kanama olabileceği akılda tutulmalıdır. Ayrıca kanser vakalarında da kanama görülür. Kanser vakalarındaki kanamanın rengi daha koyudur. Dışkı içinde bulaşıktır. Hemoroidde ya da anal fissürde kanama daha açık renklidir ve dışkıya bulaşık tarzdadır veya ayrıca gelir.
Anal fistül, anal apse ve anüs iltihaplarında akıntı olabilir. Dışkılama ile ilgisiz akıntı olabilir. Dışkılama ile ilgisiz akıntı anal yetmezlik ile ilgili olabilir. Bu durum anal fistüllerdede görülebilir. Akıntı ile birlikte kanama olması iltihap ya da travmayı düşündürür.
Hastalara gaz-gaita tutup tutamadığını sorgulandığında doğum sırasında geçirilen travmalar, cinsel tercihler, geçirilmiş ameliyatlar, alınmış olan radyoterapiler sorgulanmalıdır. Anüs yetmezliğinin derecesini belirlemek için sorgulama detaylı yapılmalıdır. Dışkı tutamama sorgulanırken önemli diğer bir konuda bu olayın kişinin yaşam kalitesini ne kadar etkilediğinin araştırılmasıdır. Bu durum özellikle sosyal yaşamda kişi üzerinde belirli kısıtlamalar, hoşnutsuzluk ve utanç hissine neden olabilmektedir.
Anüs ve çevresinde olan kirlenmeler sıklıkla kaşıntıya yol açarlar. Buna neden olabilecek fissür, fistül, hemoroid, prolopsus, iltihabi barsak hastalıkları ile birlikte paraziter ve dermatolojik hastalıklar sorgulanmalıdır.
Anüs muayenesi en uygun diz-dirsek pozisyonunda yapılır. Bununla ilgili kliniğimizde özel masa vardır. Muayene sırasında hastanın iç çamaşırında kirlenme olup olmadığı, hastanın ped kullanıp kullanmadığına dikkat edilmelidir. Bunlar hastalardaki anüs akıntılarının belirtileri olabilir. Anüs çevresinde bir ameliyat izi araştırılır. Bu özellikle nüks fistül vakalarında önemlidir. Anüs bakısından anal fissür, anal fistülün dış ağzı, 3. ve 4. derece hemoroidler, rectal prolapsus görülebilir.
Anal bölgenin parmakla muayenesinde ( rektal tuşe ) bir apse varlığı veya fistül yolu hissedilebilir. Fissür hastalarında parmakla muayene çok ağrılıdır. Hasta ayrıca tümör açısından değerlendirilir. Tuşe sırasında anüsün sfinkter tonüsü, bu bölgedeki kitleler, fistül ağızları hissedilebilir.
Anorektol manometri dışkı kaçırma veya dışkılama güçlüğü olan hastalarda başvurulan bir testtir. Çeşitli kataterlerle anüs ve yukarı kısmındaki basınçlar ölçülür.işlem öncesi hastalara lavman yapılmalıdır. Ölçülen basınçlara göre hasar belirlenir.
Anal Elektromiyografi ( EMG ): Anal sfinkterin aktivitesini ölçer. EMG incelemesinde kas depolizasyonu sırasında oluşan elektriksel aktivite ölçülmektedir. Sfinkter hasarı varsa o bölgede EMG aktivitesinde belirgin azalma olur veya aktivite hiç alınmaz.
Defekografi: Dinamik bir incelemedir. Prolapsus vakasında anüs uzunluğunun belirlenmesinde yararlıdır. İşlem öncesi lavman yapılmalıdır. Baryumlu grafi alınıp değerlendirilir.
Anorektal Ultrasonografi: 360 derece görüş açılı 3 boyutlu ultrasonografi propları kullanılır. Anüs yetmezliği, perianal fistül ve apselerde değerli bir testtir. Sfinkter defektleri %100 doğrulukla saptanır.
Anorektal MR: Ultrasonografide anlatılan endikasyonlarda yapılabilir. Sfinkten hasarlarında ultrasona benzer tanısal doğruluk oranlarına sahiptir.
Fistülografi: Bu yöntem ultrason ve MR tetkitlerinin yaygın kullanılması nedeniyle daha az uygulanmaktadır. Seçilmiş vakalarda fistül yolu hakkında bilgi verir. Önce fistülün dış ağzından ince bir branül sokulur. Buradan kontrast madde verilir. Bundan sonra seri çekimlere başlanır. Fistül yolu boyunca kontrast maddenin ilerleyişi gösterilir.
Randevu ve İletişim Numaraları
Tel: 0 (232) 504 00 00
Cep ve Whatsapp: 0 (533) 963 54 45