Kıl dönmesi tıbbi adıyla sinüs pilonidolis yalancı bir kapsül içinde yuvalanmış bir kıl yumağı veya saçın deri altında yaptığı kronik bir enfeksiyondur. Kalçalar arasındaki oluğa baş veya ensedaki bir kıl düşer ve burada terinde yardımıyla yapışır. Sonra bu kıl yürürken oluşan testere hareketi ile cilt içine girer. Cilt içine giren bu kılı hasta yabancı cisim gibi algılar ve ona karşı reaksiyon gösterir. İşte bu reaksiyon kronik bir enfeksiyonun başlamasına neden olur. Buraya düşen kıl oturarak çalışanlarda ( şoför, pilot, büro elemanı ) daha kolay tutunur. O nedenle kıl dönmesi en çok oturarak çalışanlarda görülür.
Kıl dönmesi 2.sıklıkta göbekte görülür. Özellikle çukur olan göbeklerin temizliği iyi yapılmazsa kıl burada da kronik bir enfeksiyon oluşturur. Zamanla göbekte kızarıklık olur ve göbek bölgesinden akıntı gelmeye başlar.
Kıl Dönmesi Hangi Yaşta Görülür?
Kıl dönmeleri genelde ergenlik döneminde görülmeye başlar ve 40 yaşına kadar görülebilir. Erkeklerin kıllı yapısı nedeniyle erkeklerde daha fazla görülmektedir. Genelde bu oran ⅓’dür.
Kuyruk sokumu bölgesinin sürekli traş edilmesi veya bu bölgedeki kıllara epilasyon yapılması kıl dönmesini azaltmaz. Çünkü bu bölgeye kıllar genelde baştan veya enseden düşerek gelmektedir. Burada kişisel hijyen daha önemlidir. Bayanların özellikle dar elbiseler giymesi kalçalar arasındaki oluğun terlemesine neden olur. Buda bayanlarda kıl dönmesi olasılığını artırır. Aynı durum aşırı kilolu obez kişilerde de görülür. Bunlarda kalçalar oluğu örter. Bu oluk kapalı bir yol halini alır ve buraya düşen kıl kolayca yuvalanarak cilt altına girer. Çok terleyenlerde ve oturarak çalışanlarda daha fazla görüldüğünü yukarıda belirtmiştim. Son olarak bazı kişilerin kıllanma oranı normal popülasyona göre daha fazladır. Bunlarda da kıl dönmesi daha çok görülmektedir.
Kıl Dönmesi Başlangıcı ve Erken Teşhis
Kıl dönmesinde başlangıçta o bölgede bir şişlik başlar. Vücut kılın çevresinde biriktirdiği sıvıyı bir yolla atarsa şişlik kaybolur. Fakat bu sıvıya bağlı hastanın iç çamaşırlarında kirlenme olur. Bazen bu sıvı enfekte olur ve apseleşir. Bu durumda şişlik dahada artar ve çok ağrılıdır. Hastanın oturması yürümesi ağrılıdır. Acil olarak apse drene edilmezse hasta bu durumdan kurtulamaz. Normal koşullarda hasta o bölgede zaman zaman ağrı, kızarıklık ve akıntı dışında birşey farketmez. Komplikasyon yapmazsa yıllarca hasta akıntılı halde hayatını sürdürebilir. Çok uzun yıllarda kronik tahrişe bağlı bu bölgede kanser görüldüğü saptanmıştır. Her akıntı yeni bir deliğin açılmasına neden olabilir.
Kıl dönmelerinde tedavi cerrahidir. Bunun dışındaki çeşitli yöntemlerin nüksü fazladır. Fenol yöntemi, lazerle yakma nüksü fazla olan yöntemlerdir. Erken vakalarda mikrosinüsektomi seçkin tedavidir. Nüks vakalarda veya ilerlemiş vakalarda cerrah tecrübesine göre çeşitli tedavi yöntemleri uygulanır.
Randevu ve İletişim Numaraları
Tel: 0 (232) 504 00 00
Cep ve Whatsapp: 0 (533) 963 54 45